HİZMET MUVAFFAK OLSUN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HİZMET MUVAFFAK OLSUN

HİZMET MUVAFFAK OLSUN
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 22- HACE MUHAMMED BAKİBİLLAH (K.S.):

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Admin
Admin



Mesaj Sayısı : 58
Kayıt tarihi : 14/10/10
Yaş : 43

22- HACE MUHAMMED BAKİBİLLAH (K.S.):  Empty
MesajKonu: 22- HACE MUHAMMED BAKİBİLLAH (K.S.):    22- HACE MUHAMMED BAKİBİLLAH (K.S.):  EmptyPerş. Ekim 14, 2010 10:02 pm

Silisile-i Saadat’ın yirmi ikincisi Hace Muhammed Baki Billah Hazretleridir. Hace Muhammed Baki Billah (K.S.) Hazretleri hicretin 972. Senesinde Kabil’de doğmuştur. Büyüklük hali daha çocukluk zamanı da simalarında belli olurdu. Şefkat ve merhameti o kadar çoktu ki, bir defasında Lahor şehrinde kıtlık vaki olup, yaşamak güçleşmişti. O günlerde o’nlar da Lahor’da bulunuyorlardı. Hatta birkaç gün yemek bile yemedi. Ne zaman huzurlarına yemek getirseler: “İnsanalar, sokaklarda açlıktan can verirken, bizim yememiz insafa sığmaz.” Derdi. Getirilen yemeklerin hepsini açlara dağıtır, “Geceyi Rabbimin yanında geçiririm” Hadisi Şerifine varis olarak kendisi ise ruh kuvveti ile yaşardı. Her işte azimet ve evla olan ile hareket ederdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hizmetmuvaffakolsun.yetkinforum.com
vahit koç

vahit koç


Mesaj Sayısı : 98
Kayıt tarihi : 14/10/10

22- HACE MUHAMMED BAKİBİLLAH (K.S.):  Empty
MesajKonu: Geri: 22- HACE MUHAMMED BAKİBİLLAH (K.S.):    22- HACE MUHAMMED BAKİBİLLAH (K.S.):  EmptyPtsi Ekim 18, 2010 7:41 pm

Silisile-i Saadat’ın yirmi ikincisi Hace Muhammed Baki Billah Hazretleridir. Hace Muhammed Baki Billah (K.S.) Hazretleri hicretin 972. Senesinde Kabil’de doğmuştur. Büyüklük hali daha çocukluk zamanı da simalarında belli olurdu. Şefkat ve merhameti o kadar çoktu ki, bir defasında Lahor şehrinde kıtlık vaki olup, yaşamak güçleşmişti. O günlerde o’nlar da Lahor’da bulunuyorlardı. Hatta birkaç gün yemek bile yemedi. Ne zaman huzurlarına yemek getirseler: “İnsanalar, sokaklarda açlıktan can verirken, bizim yememiz insafa sığmaz.” Derdi. Getirilen yemeklerin hepsini açlara dağıtır, “Geceyi Rabbimin yanında geçiririm” Hadisi Şerifine varis olarak kendisi ise ruh kuvveti ile yaşardı. Her işte azimet ve evla olan ile hareket ederdi.

Muhammed Bâkibillah hazretleri, İmam-ı Rabbani hazretlerinin hocasıdır. 1563 yılında Kâbil?de doğdu. Kâbil´den Semerkand´a gidip, zamanın en büyük âlimlerinden olan Mevlanâ Sâdık-ı Hulvâni´den gerekli ilimleri öğrendi. Yüksek yaratılışı ve kabiliyeti ile kısa zamanda, talebeler arasında en yüksek seviyeye ulaştı. Sonra tasavvufa yönelip, bu yolun büyük âlimlerinden bâtıni ilimleri öğrenerek yüksek dereceye ulaştı. Hâcegi İmkenegi hazretlerinin sohbetleri, Behaeddin Buhari ve halifelerinin ruhaniyetlerinin yardımı ile, bu büyükler silsilesine dahil oldu.

Muhammed Bâkibillah hazretleri hocasının emriyle Hindistan´a gidip, bir sene Lahor´da kaldı. Oradaki âlimler onun sohbetine gelip, istifade ettiler. Sonra Delhi´ye gidip, vefatına kadar orada kalarak, insanlara doğru yolu anlattı. İki-üç sene gibi kısa bir müddette, pekçok âlim ve veli yetiştirdi. Onun yetiştirdiği büyüklerin başında, kendisinden sonra halifesi olan, ikinci bin yılın müceddidi, İslam âlimlerinin gözbebeği imam-ı Rabbani gelir. İmam-ı Rabbani hazretleri yetişip kemale gelince, Muhammed Bâkibillah hazretleri bütün talebelerinin yetiştirilmesini ona bıraktı.

Emr-i maruf ve nehy-i münker yaparken, şiddet ve sertlik göstermezdi. Bir kimse dine uygun olmayan bir iş yapsa veya söz söylese, yumuşaklıkla, kinaye ve ima ile sakındırır, kalb kırmak istemezdi. Emr-i maruf yaparken, kendini diğer insanlardan ayırmamak ve üstün görmemek için çok gayret sarf ederdi. Sohbetlerinde hiç bir müslüman kötülenmezdi. Eğer birinin kalbinden bir müslüman hakkında kötü bir düşünce geçse, derhal hakkında kötü düşünülen kimseyi övücü sözler söyleyerek konuşmaya başlardı.

Hân-ı Hânân ismiyle meşhur padişah Abdürrahim Hân onu sevenlerden biri idi. Bâkibillah hazretlerinin hacca gideceğini duyunca, yol parası olarak bol miktarda para gönderdi. "Bu hediyemi, lutfederek kabul buyurun efendim" dedi. O ise, ?Müslümanların paralarını harcayarak hacca gitmemiz uygun olmaz" diyerek kabul etmedi ve hacca da gitmedi.

Yemek pişirenin abdestli olmasını, yemek pişirirken dünya kelamı söylenmemesini tembih ederdi. "Salih olmayanın yemekleri feyzin gelmesine engel olur? buyururdu. Evliyadan bir zat gelip,; "Hâlimde bir bağlanma, kalbimde bir sıkıntı hissediyorum, fakat kabahatimin ne olduğunu bilemiyorum" dedi. Hâce hazretleri, "Yemeğinde ihtiyatsızlık vâki olmuş" buyurdu. "Her gün aynı yemekleri yiyorum" dedi. Hâce hazretleri, "İyi düşün? dedi. İyice düşününce, "Evet efendim şimdi hatırladım, yemek pişerken, helal olduğu şüpheli iki üç odun yakılmıştı" dedi.

Bir gün Hâce Hüsameddin´in haber vermesiyle, görevliler içki içen ve başka kötülükler yapan bir genci yakalayıp hapse attılar. Hâce hazretleri bunu duyunca, Hâce Hüsameddine sitem etti. O da: "Çok kötü bir gençtir" deyince, üzüntülü bir şekilde, derin bir âh çekip buyurdu ki: "Sen kendini iyi gördüğünden o sana kötü görünüyor. Fakat biz kendimizi ondan farklı görmüyoruz. Nasıl olur da onu kötüleriz?"

Sonra o genci, hapisten çıkardılar. O genç, komşusu hâce hazretlerinin yakın alakası karşısında son derece memnun olup, günahlarına tevbe ederek salihlerden oldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
22- HACE MUHAMMED BAKİBİLLAH (K.S.):
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 19- HACE MUHAMMED ZAHİD(K.S.)
» 24- HACE MUHAMMED MASUM (K.S.):
» 12- HACE ALİ RAMİTİNİ (K.S.):
» 3- KASIM BİN MUHAMMED (K.S.)
» 18- HACE UBEYDULLAH- AHRAR (K.S.)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
HİZMET MUVAFFAK OLSUN :: UNUTULMAYANLAR :: SİLSİLE-İ SAADAT-
Buraya geçin: